Kolorektal Kanser ve Tedavisi

Bu içerikte kolorektal kanser tanılı bireylerin tedavi sürecindeki duygudurumlarıyla baş etme yöntemlerine ilişkin öneriler sunulmaktadır. Tedavi sürecini tamamlamış benzer deneyimler olan bireylerin aktarımlarına da yer verilmektedir.

Kanser fiziksel sağlığı etkilediği gibi alışık olmadığınız birçok duyguyu da beraberinde getirebilir. Bu normal bir süreçtir. Kanserin duygusal etkileri hakkında bilgi edinmek duygularınızı doğru bir şekilde yönetmenize yardımcı olabilir. Bu duruma ilişkin öneriler aşağıda yer almaktadır.

img

Korku

Kanser tanısı korkutucudur. Acı çekmekten, hastalık sürecinin belirsizliğinden, dış görünüşünüzün değişmesinden, ailenizle ilgilenememekten, işinizi ya da hayatınızı kaybetmekten korkabilirsiniz. Bu durum genellikle kanser ve tedavisi hakkında bilgi edindikçe azalır. Doğru bilgiye sahip olmak çoğu kişiye iyi gelir.

Hasta deneyimi/ifadesi: “Evet, kanser korkutucu. Ama aynı zamanda bana her şeyi anlamlandırmam için inanılmaz bir cesaret ve güç verdi. Gerçekten yaşamayı, sevdiklerimle birlikte tam anlamıyla var olmayı ve hayallerimi ertelememeyi öğreniyorum.”

Öfke

Kanserin kendisine, ailenize, arkadaşlarınıza, sağlık çalışanlarına hatta kendinize öfke duyabilirsiniz. Öfke yaşadığınız korku, hayal kırıklığı, çaresizlik ya da kaygıdan kaynaklanabilir.

Öfke kansere verilen normal bir tepkidir. Öfkeniz hakkında aileniz, arkadaşlarınız ve sağlık ekibinizle konuşmak sizi daha iyi hissettirir.

Suçluluk

Kanserli pek çok kişi kendini suçlu hissedebilir. Kişiler sevdiklerini üzdükleri ya da onlara yük oldukları için veya kanser olmanın kendi suçu olduğunu düşündüğü için suçlu hissedebilir. Ancak kanser olmak sizin suçunuz değildir. Kimse neden bazı insanların kanser olurken diğerlerinin olmadığını bilemez. Duygularınızı paylaşmak size yardımcı olabilir.

Kaygı ve stres

Kanser tanısı sonrası yaşanan değişiklikler nedeniyle kaygı ve stres yaşamak normaldir. Kaygı ya da stres durumlarında huzursuzluk, hızlı nefes alıp verme, kalp atışlarında artış, odaklanmada zorluk veya uykuya dalmada güçlük yaşayabilirsiniz. Stres, vücudumuzun bir tepki mekanizması olsa da, sağlığınızı olumsuz etkileyecek düzeye ulaşırsa tedavi edilmelidir.

Kaygı ve stresinizi sağlık ekibinizle konuşun; sizi profesyonel destek için uzmanlara yönlendirebilirler.

Yalnızlık

Hastalık sürecinizde arkadaşlarınız ve ailenizi sıklıkla aramayabilir veya ziyaret etmeyebilir.

Çalışamayacak veya sosyal aktivitelere katılamayacak kadar hasta hissedebilirsiniz. Etrafınız kalabalık olsa bile, kimsenin sizi anlamadığını hissedebilirsiniz. Tüm bunlar kendinizi yalnız hissettirebilir.

Yakınlarınız kanserle başa çıkmakta zorlanabilir. Sizi sık ziyaret etmeyebilir veya sizinle iletişime geçmeyebilir. Bu durum yanlış bir şey söyleme korkusundan kaynaklanabilir.

Duygularınızı yakın bir arkadaşınızla, ailenizle, terapistinizle veya manevi bir danışmanla konuşmak sizi daha iyi hissettirebilir.

Üzüntü ve Depresyon

Kanser tanısı aldığınızda sağlığınızı ve hastalık öncesinde sahip olduğunuz hayatı kaybettiğinizi hissedebilirsiniz. Bu durumda üzgün hissetmeniz normaldir.

Üzgün olduğunuzda enerjiniz azalabilir, yorgun hissedebilir veya iştahınız azalabilir. Bu duygular normaldir ve zamanla geçmesi beklenir. Ancak bu duygular geçmez, kötüleşir veya günlük yaşamınızı etkilerse, bu durum depresyon belirtisi olabilir.

Depresyonun diğer belirtileri; kilo kaybı, uykuda değişiklikler, değersiz veya suçlu hissetmek, düzenli olarak ölüm veya intihar hakkında düşünmektir. Depresyon belirtilerini fark etmek iyileşmenin ilk adımıdır. Depresyon tedavi edilebilir ve edilmelidir. Depresyonda olan bir kişi sadece irade gücüyle bu süreci atlatamaz veya neşelenemez.

Depresyonda olabileceğinizi veya intiharı düşünüyorsanız sağlık ekibinizle konuşun. Sizi ilaç veya terapi için bir uzmana yönlendirebilirler.

Umut

Umut, kanserli kişiler ve yakınları için çok önemlidir. Bugün kanser geçirmiş milyonlarca insan hayatına devam etmektedir. Kanserle yaşama şansı geçmişe kıyasla oldukça yüksektir.

Bunun yanında kanser gibi zor bir hastalığı yaşarken umut etmekte zorlanabilirsiniz, bu normaldir.

Umutlu hissetmek için günlerinizi olabildiğince normal planlayın, umutlu olmak için nedenler arayın. Yapmaktan hoşlandığınız, sizi iyi hissettiren faaliyetleri yapmaya çalışın ve duygularınızı yakınlarınızla ya da sağlık profesyonelleri ile paylaşın. Ayrıca kanseri atlatmış kişilerin hikayelerini dinleyebilir, okuyabilirsiniz.

Hasta deneyimi/ifadesi: “Eski Emine yeni bir Emine doğurdu. Ve şimdi, hayatımda ilk kezgerçekten mutluyum, kendime karşı daha naziğim ve kendimle gurur duyuyorum. Bugünkendimi daha güçlü hissediyorum çünkü neler yapabileceğimi biliyorum.”

Emine'nin son testlerinde kanser izine rastlanmamıştır. Onunla zorlu süreci atlatan ailesi hâlâ yanındadır ve hayatı yeniden yoluna girmiştir.

Tutum ve Duyguların Kansere Etkisi

Kanser tanısı alan kişi kendini aşağıda yer alan soruları sorarken bulabilir:

Kanseri kendim mi getirdim?

Kişiliğiniz, düşünceleriniz ve duygularınız kanserinize neden olmaz. Araştırmalar kişilik, düşünceler ve kanser riski arasında bir bağlantı olduğunu göstermemiştir. Olumlu bir tutuma sahip olmak yaşam kalitesini ve kanserden kurtulma şansını arttırır mı?

Kanser olduğunuzda çevrenizdekiler pozitif kalmanız gerektiğini söyleyebilirler. Ancak kanserin herkesi farklı etkilediği unutulmamalıdır. Kanser gibi ciddi bir hastalıkla başa çıkarken huzursuzluk, depresyon, korku veya kaygı hissetmenin normaldir.

Bir kişinin tutumunun kanser sürecini nasıl etkileyebileceğini bilmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Ancak iyimser olmanın ve olumlu bir tutuma sahip olmanın, kanserli kişilerin yaşam kalitesini arttırdığını gösteren çalışmalar mevcuttur.

Takipte Ol, Sağlıcakla Kal

Takipte Ol, Sağlıcakla Kal

Mücadelenin karşılığını alacaksın.