Ekonomik Sorunlar

Kanser tanılı birçok kişi, kanser tedavisinin maliyetleri konusunda endişelenmektedir.

Araştırmalar, kanser hastası olan her 4 kişiden 3'ünün ekonomik kaygıları olduğunu göstermektedir.

Kanser: tanı, tedavi ve bakım süreci uzun ve masraflı bir hastalıktır. Ülkemizde kanser tedavisi ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri kapsamındadır. Bunun yanında, sağlık sigortası olsa dahi kişilerin kendi cebinden yaptığı masraflar (tıbbi bakım, ilaç, beslenme rejimi…), gelirde azalma (tedavi gören kişilerin tedavi sırasında ve sonrasında çalışamaması; bakım vericilerin bazı durumlarda çalışamaması) gibi nedenlerle birçok kişi maddi sıkıntı yaşamaktadır.

Kanser hastalarının ve yakınlarının sosyoekonomik kayıplarının giderilmesi için bazı hak ve yardımlar tanımlanmıştır. İlgili bilgiler aşağıda yer almaktadır.

img

Kanser Hastalarına İlişkin Sosyal Güvenlik Düzenlemeleri

Sosyal güvenlik sistemi ile kanserli bireylere sağlık yardımı yapılmakta ve gelir kaybı karşılanmaktadır.

Kanserli hastaların hastalık sigortasından yararlanmaları 5510 sayılı Kanunun 15. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; 4/a (işçi) ve 4/b (serbest ve bağımsız çalışan) sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan ve iş görmezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık hali olarak görülmektedir.

5510 sayılı Kanunun 16. maddesinde belirtildiği gibi hastalık sigortasından sigortalıya hastalık hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş göremezlik süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 39. maddesinde; ayaktan tedavilerde sigortalıya tek hekim raporu ile bir defada en çok 10 gün istirahat verilebilmektedir. İstirahat sonrasında kontrol muayenesi raporda belirtilmiş ise toplam süre yirmi günü geçmemek kaydı ile istirahat uzatılabilmektedir. Yirmi günü aşan istirahat raporları sağlık kurulunca verilmektedir.

Sağlık kurulunun ilk vereceği istirahat süresi sigortalının tedavi altına alındığı tarihten başlamak üzere altı ayı geçemez. Tedaviye devam edilmesi hâlinde malullük hâlinin önlenebileceği veya önemli oranda azaltılabileceği sağlık kurulu raporu ile tespit edilirse bu süre uzatılmaktadır.

Kanser Hastaları İçin Geçici Maluliyet ve Malulen Emeklilik Hakkı

Malûliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinde birkaç istisnai (tiroid ve deri kanseri) hariç tüm yeni tanı konan kanser vakalarına 18 ay süre ile geçici malûliyet hakkı verilmektedir. Buna göre kanser hastaların tanı tarihi, haklarında düzenlenmiş onaylı tıbbi belgelerde (patoloji raporu vb.) yer alan tarihtir.

Hastalar, yararlanılan geçici maluliyet süresi sonunda kontrol muayenesine tabi tutulmaktadır.

Bu muayene geçici sürenin uzatılması amacıyla değil hastanın çalışma gücünün yüzde altmışını kaybedip kaybetmediği değerlendirilmek amacıyla yapılmaktadır.

5510 sayılı Kanunun 25. maddesine göre, sigortalının veya işverenin talebi üzerine raporların ve tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, hizmet akdi ile çalışan sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği kurum sağlık kurulunca tespit edilen sigortalı malûl sayılmaktadır. Eğer çalışan, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmiş ise malullük aylığından yararlanamamaktadır.

5510 sayılı Kanunun 26. maddesine göre sigortalının malulen emekli sayılıp maluliyet aylığı alabilmesi için gereken şartlar; malûl sayılması, en az on yıldan beri sigortalı bulunup toplam 1800 gün prim ödemiş olması veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması gerekmektedir.

Bu şartları karşılayan bireyler malulen emekliliğe hak kazanabilmektedirler.

Düzenlemeden yararlanmak için kişiler bağlı bulundukları sosyal güvenlik merkezine malulen emeklilik başvuru formu ile başvurulmalıdır. Sosyal güvenlik merkezince yetkili hastanelere sevk yapılmakta ve ardından alınan sağlık kurulu raporu Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sağlık kurulunda değerlendirilmektedir.

Kanser Hastalarının Yararlanabileceği Sosyal Haklar

Kanser hastalarının kendilerine tanınan sosyal haklardan yararlanmaları için öncelikle sağlık kurulu raporu almaları gerekmektedir. Bu rapor; özür oranları, çalışma gücü kayıp oranları, vücut iş görme gücü kaybı oranları, tüm vücut fonksiyon kaybı oranları gibi kayıpların kanıtlanması ve sosyal destek ve yardım hizmetlerinin belirlenmesinde temel teşkil etmektedir.

İlgili yönetmelikte ağır özürlü; “özür durumuna göre özür oranı %50 ve üzerinde olduğu tespit edilenlerden günlük yaşam aktivitelerini başkalarının yardımı olmaksızın yerine getiremeyeceğine özürlü sağlık kurulu tarafından karar verilen kişiler” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu yönetmeliğe göre ağır özürlü sınıflandırmasına giren bireyler birçok sosyal haktan faydalanabilmektedir.

Evde Bakım Ücreti Yardımı

Sağlık kurulundan “özürlü” raporu alan ve bakım ihtiyacı olan hastaların evde bakım yardımından yararlanmaları için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine başvuru yapmaları gerekmektedir. Bu hizmetten yararlanmanın ön koşulu sağlık kurulu raporunda %50 ve üzerindeki özür durumunu ifade eden ağır özürlü sınıflandırması içerisinde yer almaktır. Bir diğer koşul ise 30.07.2006 tarih 26244 sayılı “Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik” kapsamında bakım ihtiyacı olan engelli koşullarına sahip olmaktır. Bu yönetmeliğe göre; söz konusu yardımın yapılabilmesi için engellinin yaşadığı eve giren gelir miktarı kişi başına bölünür ve kişi başına düşen net gelir o yılki asgari ücretin 2/3’ünün altında olmalıdır. Bu uygulama kapsamında kişilerin, yönetmelikte belirlenen diğer kriterleri de karşılamaları halinde alacakları evde bakım yardımının aylık tutarı 2025 yılının ilk altı ayı için 10 bin 125 TL olarak belirlenmiştir.

Evde Sağlık Hizmetleri

Kanser hastalarının yararlanabileceği bir diğer hizmet olan evde sağlık hizmetleri sağlık ve sosyal hizmetlerin profesyonel düzeyde ve aile bireyleri tarafından bireyin yaşadığı ortamda sunulmasıdır.

“Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Tarafından Evde Sağlık Hizmetlerinin Sunulmasına Dair Yönetmeliği”ne göre evde sağlık hizmetleri; çeşitli hastalıklar nedeniyle evde sağlık hizmeti almaya ihtiyacı olan bireylere evinde ve aile ortamında sosyal ve psikolojik danışmanlık hizmetlerini de kapsayacak şekilde verilen muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi bakım, takip ve rehabilitasyon hizmetlerinden oluşmaktadır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’ da yaşayan hasta veya bakıma muhtaç bireyler için evde sağlık hizmeti sunmaktadır. Bu kapsamda doktor değerlendirme, hemşire, fizyoterapi ve ambulans hizmeti verilmektedir. Bu hizmetten faydalanmak isteyen hasta veya yakınları Alo 153 Çözüm Merkezi veya web adresi https://saglik.ibb.istanbul/evde-saglik-basvuru-formu/  üzerinden başvuru gerçekleştirebilmektedir. Başvurunun ardından değerlendirme ekipleri tarafından kişiler evlerinde ziyaret edilip, hizmet verme kriterlerine uygun olup olmadıkları değerlendirilmektedir. Uygun bulunan hastaların evde sağlık hizmetlerinden yararlanması sağlanmaktadır.

Kanser Hastalarına Tanınan Diğer Haklar

572 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince %40 ve üzerinde özür raporuna sahip kanser hastası ve refakatçileri belediyelere ait toplu taşıma araçlarından ücretsiz veya indirimli olarak yararlanma hakkına sahiptir.

Benzer şekilde kanser hastaları aldıkları bu raporla Türk Hava Yollarında indirimli, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yollarında ise ana hat ve yüksek hızlı trenlerde ücretsiz olarak seyahat edebilmektedir.

Bazı belediyeler kendi inisiyatifleri doğrultusunda özürlü sağlık kurulu raporuna sahip kanser hastalarına bazı vergilerde ve su faturalarında indirim sağlamakta, bazıları hastaların sağlık kuruluşlarına transferi için ulaşım hizmeti sağlamakta, bazı belediyeler ise farklı illerden tedavi için gelen ve kalacak bir yeri olmayan kanserli hasta ve yakınlarına ücretsiz barınma imkânı sağlamaktadır (İstanbul’ da Mucizevi Konaklama ve Yaşam Merkezi, Ankara’daki Onkoloji Şefkat Evi örneği).

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu uyarınca, en az %90 düzeyinde engelli raporuna sahip kanser hastaları özel tüketim vergisi (ÖTV) ödemeden araç sahibi olabilmektedir.

Bunun yanında özür oranı ne olursa olsun bütün kanserli hastalar, hastalıklarına yönelik özel araç ve gereç alımlarında katma değer vergisi (KDV) ödememektedir.

Tüm bunlara ek olarak Müze ve Örenyerlerine Girişlerde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönerge doğrultusunda Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı tüm müze ve ören yerlerine giriş ve Devlet Tiyatrolarındaki temsiller kanserli hasta ve refakatçilerine özürlü kimliğini göstermeleri halinde ücretsizdir.

Ekonomik Sorunlar

Kanser tanılı birçok kişi, kanser tedavisinin maliyetleri konusunda endişelenmektedir.

Araştırmalar, kanser hastası olan her 4 kişiden 3'ünün ekonomik kaygıları olduğunu göstermektedir.

Kanser: tanı, tedavi ve bakım süreci uzun ve masraflı bir hastalıktır. Ülkemizde kanser tedavisi ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri kapsamındadır. Bunun yanında, sağlık sigortası olsa dahi kişilerin kendi cebinden yaptığı masraflar (tıbbi bakım, ilaç, beslenme rejimi…), gelirde azalma (tedavi gören kişilerin tedavi sırasında ve sonrasında çalışamaması; bakım vericilerin bazı durumlarda çalışamaması) gibi nedenlerle birçok kişi maddi sıkıntı yaşamaktadır.

Kanser hastalarının ve yakınlarının sosyoekonomik kayıplarının giderilmesi için bazı hak ve yardımlar tanımlanmıştır. İlgili bilgiler aşağıda yer almaktadır.

img
img

Kanser Hastalarına İlişkin Sosyal Güvenlik Düzenlemeleri

Sosyal güvenlik sistemi ile kanserli bireylere sağlık yardımı yapılmakta ve gelir kaybı karşılanmaktadır.

Kanserli hastaların hastalık sigortasından yararlanmaları 5510 sayılı Kanunun 15. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; 4/a (işçi) ve 4/b (serbest ve bağımsız çalışan) sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan ve iş görmezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık hali olarak görülmektedir.

5510 sayılı Kanunun 16. maddesinde belirtildiği gibi hastalık sigortasından sigortalıya hastalık hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş göremezlik süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 39. maddesinde; ayaktan tedavilerde sigortalıya tek hekim raporu ile bir defada en çok 10 gün istirahat verilebilmektedir. İstirahat sonrasında kontrol muayenesi raporda belirtilmiş ise toplam süre yirmi günü geçmemek kaydı ile istirahat uzatılabilmektedir. Yirmi günü aşan istirahat raporları sağlık kurulunca verilmektedir.

Sağlık kurulunun ilk vereceği istirahat süresi sigortalının tedavi altına alındığı tarihten başlamak üzere altı ayı geçemez. Tedaviye devam edilmesi hâlinde malullük hâlinin önlenebileceği veya önemli oranda azaltılabileceği sağlık kurulu raporu ile tespit edilirse bu süre uzatılmaktadır.

Kanser Hastaları İçin Geçici Maluliyet ve Malulen Emeklilik Hakkı

Malûliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinde birkaç istisnai (tiroid ve deri kanseri) hariç tüm yeni tanı konan kanser vakalarına 18 ay süre ile geçici malûliyet hakkı verilmektedir. Buna göre kanser hastaların tanı tarihi, haklarında düzenlenmiş onaylı tıbbi belgelerde (patoloji raporu vb.) yer alan tarihtir.

Hastalar, yararlanılan geçici maluliyet süresi sonunda kontrol muayenesine tabi tutulmaktadır.

Bu muayene geçici sürenin uzatılması amacıyla değil hastanın çalışma gücünün yüzde altmışını kaybedip kaybetmediği değerlendirilmek amacıyla yapılmaktadır.

5510 sayılı Kanunun 25. maddesine göre, sigortalının veya işverenin talebi üzerine raporların ve tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, hizmet akdi ile çalışan sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği kurum sağlık kurulunca tespit edilen sigortalı malûl sayılmaktadır. Eğer çalışan, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmiş ise malullük aylığından yararlanamamaktadır.

5510 sayılı Kanunun 26. maddesine göre sigortalının malulen emekli sayılıp maluliyet aylığı alabilmesi için gereken şartlar; malûl sayılması, en az on yıldan beri sigortalı bulunup toplam 1800 gün prim ödemiş olması veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması gerekmektedir.

Bu şartları karşılayan bireyler malulen emekliliğe hak kazanabilmektedirler.

Düzenlemeden yararlanmak için kişiler bağlı bulundukları sosyal güvenlik merkezine malulen emeklilik başvuru formu ile başvurulmalıdır. Sosyal güvenlik merkezince yetkili hastanelere sevk yapılmakta ve ardından alınan sağlık kurulu raporu Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sağlık kurulunda değerlendirilmektedir.

Kanser Hastalarının Yararlanabileceği Sosyal Haklar

Kanser hastalarının kendilerine tanınan sosyal haklardan yararlanmaları için öncelikle sağlık kurulu raporu almaları gerekmektedir. Bu rapor; özür oranları, çalışma gücü kayıp oranları, vücut iş görme gücü kaybı oranları, tüm vücut fonksiyon kaybı oranları gibi kayıpların kanıtlanması ve sosyal destek ve yardım hizmetlerinin belirlenmesinde temel teşkil etmektedir.

İlgili yönetmelikte ağır özürlü; “özür durumuna göre özür oranı %50 ve üzerinde olduğu tespit edilenlerden günlük yaşam aktivitelerini başkalarının yardımı olmaksızın yerine getiremeyeceğine özürlü sağlık kurulu tarafından karar verilen kişiler” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu yönetmeliğe göre ağır özürlü sınıflandırmasına giren bireyler birçok sosyal haktan faydalanabilmektedir.

Evde Bakım Ücreti Yardımı

Sağlık kurulundan “özürlü” raporu alan ve bakım ihtiyacı olan hastaların evde bakım yardımından yararlanmaları için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine başvuru yapmaları gerekmektedir. Bu hizmetten yararlanmanın ön koşulu sağlık kurulu raporunda %50 ve üzerindeki özür durumunu ifade eden ağır özürlü sınıflandırması içerisinde yer almaktır. Bir diğer koşul ise 30.07.2006 tarih 26244 sayılı “Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik” kapsamında bakım ihtiyacı olan engelli koşullarına sahip olmaktır. Bu yönetmeliğe göre; söz konusu yardımın yapılabilmesi için engellinin yaşadığı eve giren gelir miktarı kişi başına bölünür ve kişi başına düşen net gelir o yılki asgari ücretin 2/3’ünün altında olmalıdır. Bu uygulama kapsamında kişilerin, yönetmelikte belirlenen diğer kriterleri de karşılamaları halinde alacakları evde bakım yardımının aylık tutarı 2025 yılının ilk altı ayı için 10 bin 125 TL olarak belirlenmiştir.

Evde Sağlık Hizmetleri

Kanser hastalarının yararlanabileceği bir diğer hizmet olan evde sağlık hizmetleri sağlık ve sosyal hizmetlerin profesyonel düzeyde ve aile bireyleri tarafından bireyin yaşadığı ortamda sunulmasıdır.

“Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Tarafından Evde Sağlık Hizmetlerinin Sunulmasına Dair Yönetmeliği”ne göre evde sağlık hizmetleri; çeşitli hastalıklar nedeniyle evde sağlık hizmeti almaya ihtiyacı olan bireylere evinde ve aile ortamında sosyal ve psikolojik danışmanlık hizmetlerini de kapsayacak şekilde verilen muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi bakım, takip ve rehabilitasyon hizmetlerinden oluşmaktadır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’ da yaşayan hasta veya bakıma muhtaç bireyler için evde sağlık hizmeti sunmaktadır. Bu kapsamda doktor değerlendirme, hemşire, fizyoterapi ve ambulans hizmeti verilmektedir. Bu hizmetten faydalanmak isteyen hasta veya yakınları Alo 153 Çözüm Merkezi veya web adresi https://saglik.ibb.istanbul/evde-saglik-basvuru-formu/  üzerinden başvuru gerçekleştirebilmektedir. Başvurunun ardından değerlendirme ekipleri tarafından kişiler evlerinde ziyaret edilip, hizmet verme kriterlerine uygun olup olmadıkları değerlendirilmektedir. Uygun bulunan hastaların evde sağlık hizmetlerinden yararlanması sağlanmaktadır.

Kanser Hastalarına Tanınan Diğer Haklar

572 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince %40 ve üzerinde özür raporuna sahip kanser hastası ve refakatçileri belediyelere ait toplu taşıma araçlarından ücretsiz veya indirimli olarak yararlanma hakkına sahiptir.

Benzer şekilde kanser hastaları aldıkları bu raporla Türk Hava Yollarında indirimli, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yollarında ise ana hat ve yüksek hızlı trenlerde ücretsiz olarak seyahat edebilmektedir.

Bazı belediyeler kendi inisiyatifleri doğrultusunda özürlü sağlık kurulu raporuna sahip kanser hastalarına bazı vergilerde ve su faturalarında indirim sağlamakta, bazıları hastaların sağlık kuruluşlarına transferi için ulaşım hizmeti sağlamakta, bazı belediyeler ise farklı illerden tedavi için gelen ve kalacak bir yeri olmayan kanserli hasta ve yakınlarına ücretsiz barınma imkânı sağlamaktadır (İstanbul’ da Mucizevi Konaklama ve Yaşam Merkezi, Ankara’daki Onkoloji Şefkat Evi örneği).

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu uyarınca, en az %90 düzeyinde engelli raporuna sahip kanser hastaları özel tüketim vergisi (ÖTV) ödemeden araç sahibi olabilmektedir.

Bunun yanında özür oranı ne olursa olsun bütün kanserli hastalar, hastalıklarına yönelik özel araç ve gereç alımlarında katma değer vergisi (KDV) ödememektedir.

Tüm bunlara ek olarak Müze ve Örenyerlerine Girişlerde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönerge doğrultusunda Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı tüm müze ve ören yerlerine giriş ve Devlet Tiyatrolarındaki temsiller kanserli hasta ve refakatçilerine özürlü kimliğini göstermeleri halinde ücretsizdir.

Takipte Ol, Sağlıcakla Kal

Takipte Ol, Sağlıcakla Kal

Mücadelenin karşılığını alacaksın.